23 Mart 2012 Cuma

Jako Davranışları ve Anlamları


 Jako Papağanların Genel Davranışları ve Bu Davranışların Anlamları:

Papağanların davranışlarının önceden tahmin edilebilmesi, istenmeyen olayların engellenmesi, papağanın sağlık durumunun tespiti amacıyla papağanların önceden vermiş oldukları işaretlerin iyi anlaşılması gerekmektedir.




*Agresiflik İşaretleri
-Bütün vücuttaki tüyleri kabartma(daha iri ve daha tehlikeli görünme çabasıdır)
-Tek ayağı öne doğru kaldırma
-Göz irislerini sürekli açıp kapatmak
-Tepeli türlerde tepesini kabartmak(aynı zamanda heyecanın da belirtisidir)
-Gagayı birbirine vurarak sert bir çıt sesi çıkartmak
-Daha çok amazon türlerinde kuyruk tüylerini yelpaze gibi açmak
-Kanatları yarım veya tam olarak açmak
-Gagayı hafif aralamak
-Göz bebeğini kısmak
-Sırt üstü yere yatmak (bazı türlerde öleceğini düşünerek alacağı son pozisyondur, hayatı pahasına kendisini savunacağından son derece dikkatli olmak gerekmektedir)
-Kafayı aşağı doğru eğerek yan bakmak
-Hırlamak



      
*Korku işaretleri

-Boynu yukarıya doğru uzatmak
-Sırt üstü yere yatmak (bazı türlerde öleceğini düşünerek alacağı son pozisyondur, hayatı pahasına kendisini savunacağından son derece dikkatli olmak gerekmektedir)
-Hırlamak (bazen çok evcil papağanlar dahi korkunca hırlayabilir.


                                                     


 *Uyku işaretleri
-Özellikle yanak tüylerini kabartmak
-Tek ayak üzerinde durmak
-Çok derin bir uyku olacaksa kafayı kanadın arasına sokmak
-Alt gagayı üst gagaya sürterek gırç, gırç şeklinde ses çıkartmak

Not: Pek çok papağan türü öğle saatlerinde uyuyabilir, bu bir hastalık belirtisi olarak algılanmamalıdır.

                        

*Hastalık işaretleri

-Tüm tüyleri kabartmak
-Sürekli tek ayak üzerinde uyumak
-Duyarsız ve dikkatsiz duruşları olması
-Kafes tabanında durmak
-Sürekli uyumak
-Kafayı sürekli kanadın arasında tutmak
-Yemlik de yem yiyormuş gibi kabarık durmak.
-Yanına yaklaşınca tepki vermemek

*İlgi istediğinde

-Tek bir ıslık çalmak, belli süre sonra tekrarlayarak yanıt beklemek
-Kafa kısmındaki tüyleri kabartarak kafes kenarına gelmek
-Kendi ismini tekrarlamak
-Kafesteki oyuncaklar ve yemliklerle uğraşmak

*Normal durumda:

-Etrafta olan bitenle ilgilenmek.
-Kafesin içerisinde tur atmak.
-Kanat çırpmak.
-Normal şekilde yem yemek.
-Tüylerini düzeltmek.
-Tünek üzerinde kendi kendine sesler çıkarmak.

jakopapaganı sitesinden alınmıştır.                                       

Papağanlar Neden Ürkerler, Ne Yapmalı?
Giriş
Kuşunuz neden korkar ve korktuğu zaman ne yapmalı?
Bazı papağanlar hiçbir şeyden korkmazlar. Bazen minicik kuşlar bile bölgelerine giren dev yabancılara kafa tutabilmektedirler. Ancak bazı kuşlar her şeyden ürkerler. Tavanda gördükleri bir gölge bile onlarda paniğe neden olur, çırpınıp durular. Bu neden kaynaklanıyor? Bu korku insanlardan kaynaklanıyorsa ne yapmalı?
Doğada dikkat ve korku hayatta kalmak için gereklidir. Kafes kuşlarında korku, ısırma, saldırma,bağırma, çırpınma, tüylerini yolma şeklinde görülebilir.
Genç kuşlar daha çabuk öğrenir. Erişkin kuşların da alışkanlıkları değiştirilebilir. Yeni alışkanlıklar teşvik edildikçe eskiler kullanılmamaya başlamaktadır. Her papağanın yeni davranışlar edindiği dönemler olur. 6 aylık yaşta papağanlar meraklı, gayet aktif ve etrafı tanıma çabası içindedirler. Eğer papağan ilk bir yıllık süreçte meraklı değilse, başına buyrukluk, bağımsızlık duyguları gelişmiyorsa o zaman dikkat ve korku ağırlıklı davranışların gelişme riski söz konusudur.
Hakim olma duygusunun dışında, vahşi papağanlarda kavga etme veya kaçma içgüdüsü de gelişmiştir. Ürkek papağanlar insanları, kafesini, tüylerini ısırabilir, kendini yere veya kafesin tabanına fırlatabilir veya birdenbire kaçmaya çalışabilir. Bu davranışlar kolaylıkla, bilmeden teşvik edilebilir. Bu davranış ısırma da olsa, kaçma da olsa tekrar tekrar teşvik edilmesi davranışın alışkanlık haline gelmesine neden olur.
Ürkek papağan
Uçmayı henüz öğrenmemiş yavru papağanların tüyleri çok fazla kesilirse aktif oyun sırasında denge sağlamakta sorun yaşayabilirler. Kanatları ve tırnakları çok kısa kesilen papağanlar, çok büyük veya sert tüneklere uyum sağlayamaz ve tünekten düşebilirler. Sürekli tüylerini didikleyen papağanlarda tüy kistleri şekillenebilir ve burada yeniden tüy çıkmaz. Eğer papağanınız sürekli tüylerini yoluyorsa veteriner hekiminizin bu duruma müdahale etmesi gerekebilir.
Kanat tüyleri yeni uzayan bir papağan kanatlarını korumak ister ve sürekli kanat çırpmasını gerektiren durumlardan hoşlanmaz. Ağrıdan da çekindiği için kafesinden çıkmak istemeyebilir. Çünkü kolayca düşebilir. Ele gelmek istemeyişi normal karşılanmalıdır. Daha çekingen bir hale gelirse, bir insan gördüğünde otomatikman zıplamaya, dövünmeye başlayabilir. Böylece düşmekten korkmak, insanlardan korkmak haline dönüşür. Güven kazanmak için bazı stratejiler geliştirmeniz gerekebilir. Örneğin çekingen kuşunuzun kafesinin tabanını alıp kafesi ters çevirmek gibi hilelere başvurabilirsiniz.
Birçok yavru hayvan gibi papağanlarda da biraz hantallık vardır. çok büyük veya tırmanması çok güç kafesler de kuşun düşmesine neden olabilir. Aşırı tedbirli bir papağan da çeşitli aktivitelere karşı ilgisizleşebilir ve çok kolay korkar.
İnaktif papağan
Uygun olmayan oyuncaklar inaktiviteye neden olabilir. Oyun oynamayan bir kuş genellikle içedönük, ürkek davranışlar da sergilemektedir. Ayrıca kötü dizayn edilmiş, uygun olmayan bir yere yerleştirilmiş kafesler, yetersiz ışık, uygun olmayan diyet, yetersiz uyku gibi faktörler ürkekliğe neden olabilir.
Birçok eğitim programında olduğu gibi, burada da amacımız istenmeyen davranışın yerine istenen davranışın yapılmasıdır. Tipik bir eğitim programı üç bölümden oluşur. Bunlar:
1. Sorunun nedenini belirleme
2. Düzeltme : Değişik etkenler kullanarak değişik cevaplar elde etme
3. Teşvik etme : Yeni davranışların alışkanlık haline gelmeleri için ödüllendirilmeleri.
Erken eğitim, iyi ilişkiler
Güvenli ve uyarıcı bir çevreye ek olarak, ılımlı papağanların erken yaşta eğitime başlamaları gayet faydalıdır. Bu eğitim parmağa çıkma, havlu oyunlarını içerebilir. Papağanınız erken yaşta havlunun rahatlığını, sıcaklığını fark ederse, havlu onun için sürekli bir sığınak, güvenli bir yer olacaktır.
Bazı papağanlar insanlarla fiziksel teması tolore edemezler. Bu tip kuşlarla ilişki kurmak için göz oyunları, vücut dili ve diğer pasif oyunlar kullanılmalıdır.
  • Göz oyunları: Birbirinizin göz kırpmalarını takip etmek, çocuklarla oynanan ce-e oyunu veya bir gözü sürekli kapalı tutmak gibi oyunları içerebilir.
  • Vücut dili oyunları: Çömelmek, kafanızı bir şeyle kaplamak, ellerinizi saklamak, yüzünüzü saklamak, kuşunuza direkt olarak bakmamak, beklenmedik bir anda donup kalmak, kuşunuzun vücut hareketlerini taklit etmek olabilir.
  • Ses oyunları: Kuşunuzun sesini taklit etmek, odanın bir köşesinden tıkırtılar çıkarmak, yumuşak bir ses tonuyla kuşunuza seslenmek gibi.
  • Diğer interaktif oyunlar: Oyuncağı yere atıp tekrar almak ya da kuşunuza oyuncağı sizden çalması için izin vermek (özellikle kuşa zararsız düğmeler veya mücevherler gibi). Eğer papağanınız sizden yiyecek alıyorsa ona olabildiğince sıcak, papağan yemine yakın gıdalar verin.
Yeni deneyimler
Yabancı mekanlarda yapılan gezintiler, kuşun tanıdığı insanlara karşı davranışlarını değiştirebilir. Bazen kuşunuzla yaptığınız gezintilerden sonra, kuşunuz kafesinsen hiç çıkmamış olsa bile, eve geri geldiğinde güvende olma hissi değişmiş olabilir.
Ürkek bir papağanın sadece bir insana bile güven duymaya başlaması bir dönüm noktası olabilir ve korkusunu tamamen üzerinden atabilir.

Isırma Alışkanlığının Giderilmesi

Isırılmak hoş bir durum değildir ve bazen tehlikeli olabilmektedir bu konuda kuşunuzu cezalandırmayı düşünebilirsiniz ancak bu iyi bir fikir değildir.

Papağanlar çok çocuksu hayvanlar gibi görünürler ancak onlara çocuksu ilişkilere girmek yanlıştır. Kuşlar avcı, yırtıcı hayvanlardır ve onları duygusal veya fiziksel olarak cezalandırmak zarar verici olabilir.

Kuşları cezalandırmaktansa ısırılmamak için önlem almak daha doğrudur. Isırmalarını engellemek için kuşun dikkatini başka tarafa çekmeye çalışmalısınız. Aynı şeyi çocuklarımız için de yaparız ancak bu kuşlarda daha kolaydır.

Kuşunuz sizi çimdikliyorsa buna verebileceğiniz en iyi cevap hiçbir şey yapmamaktır. Bazı kuşlar davranışlarına karşı verilen her cevabı teşvik olarak algılamaktadır. Teşvik edilmeyen davranışların alışkanlık haline gelmesi daha zordur. Küçük zararsız çimdikler kuşunuzda ısırma alışkanlığına dönüşebilir.

Eğer kuşunuz çimdiklemekten daha çok sizi ısırıyorsa ne yapmalısınız? Eğer kuşunuz elinizi ısırıyorsa, elinizi ona doğru yaklaştırın. Kuşa doğru yaklaştıkça elinizi bırakmak zorunda kalacaktır. Eğer vücudunuzun bir başka bölgesini ısırıyorsa onu hemen uzaklaştırın. Gerekirse bir havlu kullanabilirsiniz.

Isırmayı engellemek

Uygun bir çevre düzeni iyi davranışları teşvik etmektedir. Bu düzen; doğru tip ve uygun büyüklükteki kafes, kafesin uygun yere yerleştirilmesi, yeterli uyku ve egzersiz, banyo ve içmek için temiz su ve iyi gıdayı içermektedir.

Komut çalışmaları

Papağanlar için en çok kullanılan komut "Gel" komutudur. Ona "Gel" dediğinizde parmağınıza veya tüneğine çıkmasını sağlayabilirsiniz. Kuşunuz bir elinizin parmağından diğer elinize veya bir elinizle tuttuğunuz tünekten parmağınıza geçişler yapabilir.

Bu çalışmaları güvenli, sakin bir odada yapınız. Ancak kuşunuza parmağınızı yaklaştırırken, parmağınızı kuşun karnına aşağıdan yaklaştırın. İleriden yaklaştırmamaya özen gösterin. Düzenli çalışmalarla, komutu yerine getirdikten sonra küçük ödüller vererek kuşunuza bu komutu öğretebilirsiniz. Kuşunuz bu komutu öğrendikten sonra elinize gelmek istediğinde bu kelimeyi kendisi kullanmaya başlayabilir. Birçok papağanın ilk öğrendiği kelime "gel" olmaktadır.

Arkadaş canlısı papağanlar, havluları ayırt edebilmeli, tolere edebilmeli ve sevebilmelidirler. Kuşunuz ve bir havlu ile hoşça vakit geçirebilir, birçok oyun oynayabilirsiniz. Havlunun arkasından "ce!" yapabilirsiniz. Veya havlunun arkasından oyuncak bulma, havlunun altından "Anne nerede?", "Baba nerede?" gibi oyunları da deneyebilirsiniz. Tüm bunlar kuşunuz seksüel ergenliğe ulaştığında vahşi, insancıl olmayan davranışları azaltmaktadır.

Isırmayı önlemek için ilgisini başka yere çekme

Önceden iyi eğitilmiş bir kuş sonradan ısırma alışkanlığı kazanabilir. Bu durumda taktik değiştirmek isteriz. Böylece ısırma alışkanlığını teşvik etmemiş oluruz ve daha uygun bir davranışı öğretmeye çalışırız. Eğer kuşunuzun sizi ısıracağını hissederseniz, ısırmadan buna cevap vermelisiniz. Bunu hissettiğiniz an kuşun ilgisini başka bir yere çekmelisiniz. Eğer bu ilgi çekme olaylarına çok sık ihtiyaç duyuyorsanız kuşunuzun yeniden eğitilmesi gerekmektedir. "Çık" komutunun çalıştırılması veya diğer neşeli egzersizlerin farklı mekanlarda uygulanması çözüm olabilir. Aşağıda kuşunuz ile oynayabileceğiniz oyunlardan bahsedilmektedir.

Döndürme

Bu oyun duruma göre kullanılmalıdır. Eğer çok sık kullanılırsa etkisini yitirir. Böyle bir durumla karşılaşıldığında oyuna devam edilmemelidir. En iyi sonuç için ısırılmadan önce bunu denemelisiniz. Ancak ısırılmanın gerçekleştiği an kullanılırsa da sonuç verebilir. Isırılmadan sonra sonuç alınamaz.

Isırmaya çalışan kuşunuz elinizde veya elinizde tuttuğunuz tüneğinde dururken elinizi veya tüneği yavaşça döndürün. Böylece kuşun dikkati tamamen dengesini korumak üzerine yoğunlaşacaktır. Onunla göz teması halinde olun ve ona "iyi bir kuş ol!", "dikkatli ol!" gibi sözler söyleyin. Elinizi ona doğru şekilde yaklaştırmayı da unutmamalısınız. Eliniz kuşa aşağıdan yaklaşmalı. Parmağınızı ayakların üzerinden ve ayaklar ile gövdenin birleştiği yere doğru ilerletmelisiniz. Bu sırada "Gel" komutunu vermelisiniz. Bu işlemin çok dikkatli yapılması gerekir çünkü çekingen veya ürkek bir papağan bu işlem sırasında düşebilir.

Isırılma veya çimdiklenmeye en çok maruz kalacağınız an papağanınızı yerinden almaya çalışacağınız andır. Örneğin kafesin üzerinden veya içindeki tünekten onu almaya çalıştığınız an sizi ısırabilir. Uygun teknikler kullanarak bu davranışın önüne geçebilirsiniz.

Kuşunuzla göz teması kurun ve elinizi ona doğru yaklaştırın. Her zaman için kuşunuza aşağıdan yaklaşmayı unutmayın. Bir eliniz kuşa doğru yaklaşırken diğer elinizle onun ilgisini çekecek, yabancı olduğu bir obje tutun ve ona yaklaştırın. Ancak asla gagasının ulaşabileceği kadar yaklaştırmayın. Böylece papağanın dikkati objeyi tutan diğer elinize yoğunlaşacaktır. Bu arada "Gel" komutunu verin ve arkasından ona "iyi bir kuş ol" deyin. Isırmaya çalıştığını hissederseniz ona "Hayır!" demeyin. "Gel" ve "Hayır" kelimelerinin aynı anda kullanılması kafasını karıştıracaktır.

Burada göz teması da oldukça önemlidir. Kuşunuz ısırmaktansa göz temasını korumayı tercih edecektir. Eğer ona yaklaştırdığınız obje ilgisini çekerse, sizi ısırmaya zaman ayırmaktansa göz temasını tekrar kurmayı tercih edecektir. Kuşunuz ısırsa bile, bu darbeyi onun yabancı olduğu obje alacaktır. Bu ilgi çekici objenin, çekingen bir papağan için korkutucu olmaması gerekmektedir. Bu obje kuşun ilgisini çekecek kadar büyük ama korkutmayacak kadar da küçük olmalıdır. Non-toxic (zehirsiz) olduğundan da emin olun.





                                          

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder